4 Mayıs 2017 Perşembe

Psikomatik İnsan Tecrübelerim #1 Kendini Başkalarından Beklemek

ÖNSÖZ*
    Bunca yıllık yaşantımda edindiğim dost, düşman, dostsal düşman, sinsi dost, bit yavrusu ve daha pek çok karakter(siz)istikten edindiğim tecrübelerimi, naçizane nöronlarımın yordamlaması eşliğinde ve yine naçizane akademisyenlikten aşırı derecede uzak psikomatik saptama, saplama yeteneğimle ve fakat sallama olmadan kategerizaysonvari şekilde yazayım, okuyup kendini didikleyebilecek zekaya sahip olabilenler, yazdıklarımdan kendinde olanları düzeltme, başkasında olanları da uyarma yoluna gitsin, iyi insanlar da gözlerini açıp gönüllerini biraz kıssın, böylece hayat bayram olsun, venüs projesine de kum tanesi kadar da olsa baharat etsin temennisiyle başlıyorum.


#1. Kendini Başkalarından Beklemek

    İnsan, kötü huylarını, başkalarının da yapacağı olasılığıyla kendisini yoğuruyor.

    Mesela, gündelik hayatında düzenli bir tutarlılıkla yalan söyleyen bir insan, bilincine yerleşen yalan söylemenin normal birşey olduğu algısıyla ve herkes hakkında, her türlü yalanı söyleyebilecek yetkinliğiyle, insanların sürekli yalan söylediğini ve hatta tüm dünyanın kendisine yalan söylediğini düşünmeye başlıyor. Yaşı neredeyse benim yaşımın 2 katı olup da, insanlara yalan söylemenin güzel bir şey olduğunu, "eşinize, dostunuza, çol çocuğunuza yalan söyleyin, bir şey olmaz" diyen, hatta "yalan söylemediğim günlerime acıyorum, ne salakmışım doğru söylerken" repliğiyle arz-ı endam eden hatırlı insanlar gördüm.

    Kıskanç insanlar da, özellikle kıskandığı kişinin kendisini kıskandığını düşünüyor, düşünmek istiyor ve bir süre sonra bundan emin bile oluyor. Kıskandığı kişinin tarzını, cümlelerini, becerilerini hatta hobilerini bile kendisininmiş gibi lanse etmeye çalışıyor. Örneğin, yaklaşık 25 yıldır söylediğim şu cümlemi kendisininmiş gibi alıntılayan ~90IQ'ya sahip (±10) bir kişi tanıyorum; "Kıskançlık geni yok bende, DNA sarmalıma kodlanmamış, öyle olsaydı zaten büyük adam olurdum!"

    Hain ruhlu kişinin sürekli birilerinden ihanet beklemesi; ahlaksız insanın, herkesin gözünün kendinde veya eşinde olduğu zannetmesi veyahut "biz bir aileyiz"** düzmecesiyle insanları kullanmaktan çekinmeyen gaddarların, cümle alemin kendisini kazıklayacağını zannetmesi gibi daha pek çok örnek var, fazla uzatmamak için ve de işin özünü ortaya servis ettiğim rahatlığıyla hepsini tek tek yazmıyorum fakat yukarıdaki örneklerde olduğu gibi diğer kötü huylara sahip insanlar da aynı yön ve yönteme sahipler. İşin kötüsü, bunun farkına vardıklarında low level formatı müteakip lisanlı İS kurmak bir yana, kendilerinin doğru, kalan tüm dünyanın yanlış olduğu savını ortaya atarak suyu bulandırıyorlar. Uyarıldıklarında ise, uyaran kişi onlar için en büyük yalancı, en büyük kıskanç, en büyük kötü hatta Error404 haline geliyor.

     İyi huylu insanlarda da aynı durum geçerli. Yalan söylemeyen bir insan herkesi dolansız olarak düşünüyor, dürüst insan herkesi dümdüz zannediyor, ahlaklı insan herkesi iyi niyetli sanıyor, fakat bir yere kadar; hayat reçetesinde yazan yalanın, namertliğin, gaddarlığın, ahlaksızlıkların, ihanetin ve diğer tüm kötülüklerin dozajlarını bünye tastamam aldıktan sonra, o iyi bünye, şu 2 yolun birine evriliyor, ezilmemek, dik durmak vs için.

1- "Bu kadar kötünün içerisinde kazıklanan olmayacağım" diyerek karanlık tarafa geçiyor.
2- Kendi iyiliğinden zerre kaybetmeden, hiç kimseye güvenemeyen yarı geçirgen zara dönüşüyor.

İşte bu yüzdendir kimseye zararı olmayan, güvenilir, kötü günde herkesin yanında olan fakat buzdolabı gibi iyi insanların varlığı.

* Çeviri gelmeyecek, altyazı hayal etmeyiniz!.
** Bu cümle aslında, "ben istediğimde aileyiz, istemediğimde sen elemansın" demektir.
▌▌Pause